Facebook yüzünden Google’ ı da ihmal etmemek lazım

Dünya internet trafiğini yönlendiren en büyük 2 güç Facebook ve Google. 

İkisinin de üstün olduğu alanlar var. Örneğin Google ziyaretçi sayısı açısından güçlüyken Facebook da geçirilen süre zarfında ezici bir üstünlüğü var.

Her ne kadar Google altında Gmail, YouTube gibi başka hizmetler de olsa Google arama hizmeti olarak aranan en uygun siteyi en kısa sürede getirip tüketicinin ihtiyacını bir an önce çözmek üzerine kurulu.

Facebook ise uygulamalar, içerikler, kontaklar vs ile ziyaretçinin site üzerinde en uzun süre vakit geçirmesini isteyen bir yapıya sahip.

Her ne kadar farklı konular da olsa Facebook ve Google arasında bir denge kurulması gerekiyor.

Satış ve geri dönüş/performans odaklı çalışmalar için Google tercih edilebilir, çünkü Google’ da arama yapan kişi gerçekten bir ihtiyaç üzerine o aramayı yapmış olma ihtimali yüksek.

Diğer taraftan marka bilinirliği ve mesajın daha geniş kitlelere ulaştırılabilmesi, daha düzenli bir iletişim kurmak için de Facebook güçlü bir mecra.

Facebook’ da yıllar önce fanlara bir içeriği gösterebilmek için çok büyük mücadelelerde bulunmaya gerek yoktu, bu da daha fazla fan biriktirme yarışına soktu markaları.

Ancak kişilerin takip ettiği marka sayısı arttıkça aradan sıyrılabilmek için ayrı medya desteklerine gerek duymaya başladık.

Facebook da sponsored story şeklinde page post ad gibi reklam modelleriyle kendi fanlarınızdan içeriği görememiş olanlara tekrar içeriği gösterebilmek için ek medya harcamalarının yolunu açtı.

Bir Facebook uygulamasına ek ziyaretçi getirmenin maliyeti ile Google ile bir web sitesine ziyaretçi getirmenin maliyetleri arasında çok büyük farklar yok.

Facebook fanlarınız ile organik olarak uygulamaya gönderebileceğiniz ziyaretleri pekala ayrı bir web siteye ya da mikrositeye de gönderebilmeniz mümkün

Her ne kadar bir Facebook uygulaması için yine Facebook’ tan ziyaretçi getirmenin daha kolay olduğu kabul edilse de farklı parametler değerlendirildiğinde dijital medya planlarında Facebook ve Google arasında bir denge kurulması gerektiği görülüyor.