İçe Dönük Konuşmanın Gücü – Özet 03 – Olumsuz konuşma

Beyin sadece en çok söylediğiniz şeye inanır. Ona kendiniz hakkında ne söylerseniz onu oluşturacaktır. Başka seçeneği yoktur. (s.13)
9.    Yetişkinlerin bize anlattığı şeyler çocukken üzerimizde inanılmaz derecede önemli bir etki yapar. Çevremizde olup biten şeylerin çoğu hakkında neye inanacağımızı ve kendimizle ilgili inanmaya başladığımız hemen her şeyi şekillendirir. (s.28)
10.    Kötü bir programla yaşamak ister misiniz? Hayatınızın geri kalan kısmını, gerçekten istemediğiniz bir programın insafına kalmış şekilde geçirmek ister misiniz? Bunu yapmak zorunda değilsiniz. Hayatınızın herhangi bir bölümünde kabul ettiğiniz her türlü şartlanmayı geçersiz kılabilirsiniz. Geçmişte kim, nerede, ne, niçin ya da nasıl olduğunuz kesinlikle hiçbir sonucu etkilemez. Kendiniz hakkında neye inandığınız ya da başkalarının sizinle ilgili neye inandıkları hiçbir önem taşımaz. Yaşamın karşınıza ne gibi sürprizler çıkardığı da önemli değil. Kendinizi dene3tim altına alabilirsiniz. Şimdi sıra sizde. / Yeniden program yapabilirsiniz. Eski olumsuz, zararlı, size karşı çalışan programı silip onun yerine sağlıklı yeni, olumlu, yapıcı bir program koyabilirsiniz. Aslında bu çok kolaydır. Silin ve yerine yenisini koyun. Bütün yapmanız gereken kendinizle nasıl konuşacağınızı öğrenmek. (s 32)
11.    Olumsuz konuşma duvarı örnekleri: İsimleri hatırlayamam. Bu da aynen öyle bir gün olacak. Hiç yararı yok! İşe yaramayacağını biliyorum! Hiçbir şeyim doğru gitmez. Bu benim şansım. Çok beceriksizim! Benim yeteneğim yok. Pek özgün değilim. Yediğim her şey göbeğime gidiyor. Organize olabileceğimi sanmıyorum. İstediğim şeylere bütçem asla elvermez. Hoşlanmayacağımı şimdiden biliyorum. Hiçbir zaman yeterince zamanım yok. Bunun için sabrım yok. Bu gerçekten beni çılgına çeviriyor. Moral bozucu bir Pazartesi daha. Bunu düşündüğümde hasta oluyorum. Bazen kendimden nefret ediyorum (s.36)
12.    Başkalarına aktarmak: programlarımızı çevremizdeki insanlardan öğrendiğimiz için aynı programlamayı başkalarına aktarmak da doğaldır. Farklı bir şeklini öğrenmezsek, aynı programlamayı kendi çocuklarımıza da aktarırız. / Bu konuda hiç iyi değilsin. Odan hep karmakarışık. Hiçbir şeyi doğru yapamaz mısın? Tıpkı baban gibisin (bunun hep çocuk yanlış bir şey yaptığı zaman söylendiği görüşür) neden birazcık kız kardeşi (ya da erkek kardeşin) gibi olamıyorsun? Asla bir sanatçı (ya da atlet vs.) olamayacaksın. Hiç çabalamıyorsun. Hiç beni dinlemiyorsun. Hiç ders çalışmıyorsun. Notların çok kötü. Tembelsin. (s.42)