Standart kişisel gelişim kitapları ve içeriğindeki bilgiler faydalıdır. Yazarları iyi niyetlidir ve insan ırkı için en mükemmelini isteyen bireylerdir. Bu tavsiyeleri izlerseniz size faydalı olacaktır. Ancak bu tavsiyeleri dinlemeyi bıraktığınız anda ise faydaları da bir anda sönecektir (Yorum: İçe dönük konuşma ise bu faydaların bitmemesini, insanın kendini gerekli şartlara göre uygun şekilde motive ederek sorunlarla bahşetmesini, başarılı bir hayata erişmesine yardımcı olur. Kişisel gelişim öğütleri rüzgâra bağımlı bir yelkenli ise içe dönük konuşmanın sırrını çözmek de motorlu bir tekne örneği gibi düşünülebilir, dış etmenlere bağımlı olmadan kendi yolunu çizebilir) (bkz. Bazı tipik kişisel gelişim tavsiyeleri 3. Bölüm)
Eski eşyalardan oluşmuş bir apartman daireniz olsa ve buradaki eşyaları yenilemek istesek, ilk işimiz eski eşyaları dışarı çıkarmak olurdu. Ancak yerine yeni eşyalar koymadığımız müddetçe bomboş evde sıkılacak, akşam olmadan birçok eski eşyanızı tekrar evinize geri almış olacaktınız. İşte olumsuz şartlanmalar da böyle çalışır. Başarılı bir şekilde silmeyi başarsanız bile eğer yenisini tekrarla bilinçaltınıza işleyemezseniz, eski olumsuz güdüler hemen geri gelecektir.
Bir spor takımını çalıştırıcı motive eder. Maçlardan önce, eğitim sırasında ve sezon boyunca çalıştırıcı tarafından motive edilen takım ligden sonra tatile girince motivasyonu düşer. Neden? Çünkü motivasyonu dışarıdaki bir kaynaktan, antrenörden almaya alışmıştır. Ancak bu oyuncular kendilerince İçe dönük konuşma gibi otonom motivasyon kaynağı bulabilselerdi antrenöre bağımlılıkları en aza inecekti. Herkes kendi antrenörü olmalı, gerçekten o anki duruma göre yapması gerekenleri kendisine telkin etmeli. Bunun adına İçe Dönük Konuşma diyoruz.
Hipnoz konusundaki bazı uzmanlar, hipnozun beynin doğal durumlarından biri olduğu sonucuna var muş. Onlara göre biz hipnoz altında olmasak bile bize söylenen tüm sözlerden ve dışarıdan/içeriden gelen tüm etkilerden etkileniyoruz. Tüm bunların beynimiz tarafından bilinçaltında ya da üstünde kaydı tutuluyor, arşivleniyor, mevcut bilgilerle bağlantı andırılıyor. Bütün bu bilgi birikiminin ise doğru/yanlışlığı beyin tarafından kontrol edilmiyor. Beyin ona söylenen her şeyi mutlak doğru ve gerçeklik olarak algılıyor. Bu yüzden günlük yaşamımızda da bilinçaltımız sürekli gelen mesajlara açık. ABD de bazı sinema filmlerinde bilinç tarafından işlem süresi yeterli olmayacak şekilde hızla geçen ancak bilinçaltında yeterli tekrar sayısıyla etki gösteren “zihin kontrolü” anlamında korku ya da pazarlama anlamında kullanımlar olmuş, daha sonra bunlar yasaklanmıştır. Kendi düşüncelerimizin kontrolünü almamakla zihinlerimizi başkalarının müdahalelerine açık bırakıyoruz.